Dikkat! Havalar soğudu su içmeyi unutuyor olabilirsiniz!

Dikkat! Havalar soğudu su içmeyi unutuyor olabilirsiniz!

Su yaşamın vazgeçilmez bir parçası fakat bunun ciddiyetinin farkındamıyız? 

 Nefes almaktan sonra en çok ihtiyaç duyduğumuz şey su içmektir. Öyle ki, vücut ağırlığımızın yüzde 10'undan fazla su kaybı halsizliğe yol açarken, bu oranın yüzde 20'ye çıkması hayati tehlike oluşturuyor. Susuz var olabilen tek bir canlı yoktur. Bize yaşam gücü verir. Yaşamın kaynağı, hayatımızın en önemli maddesi su ile ilgili birçok yanlış bilgi, her gün kulaktan kulağa yayılıyor. Çok su içmenin zararları gibi bir başlık görürseniz hemen oradan uzaklaşın. Az su içerek zayıfladığını söyleyen olursa da kulaklarınızı kapatın. Ek olarak, tüm bunların karşısında yapmanız gereken tek şey su içmek! Düzenli ve yeterli su tüketimi; vücutta birçok problemin aşılmasına katkı sağladığı gibi, sağlıklı ve zinde yaşamın da çözüm noktalarındandır. Unutmayın! Baştan söyleyelim, hiçbir şey suyun yerini tutamaz. O ferahlığı, saflığı ve rahatlığı hissettirebilecek başka bir sıvı yok. Bizler su içmiyoruz. Gün boyu epeyce sıvı tüketiyoruz doğru; çay, kola, ayran, meyve suyu, kahve… Bunların hiçbiri ama hiçbiri suyun yerini tutmuyor ve vücudun su ihtiyacını karşılamıyor.

“Vücudumuzun büyük bir bölümü sudan oluştuğu gibi yediğimiz yiyeceklerin de içerisinde çok büyük oranda su vardır.”

Vücudumuzun su içeriği yaş, cinsiyet, boy uzunluğu, vücut ağırlığı ve fiziksel aktiviteye göre değişir.

Çocukların vücudunun su oranı yüksektir (% 70, yeni doğan bebekte ise % 90) ve yaş ilerledikçe suyun yerini yağ dokusu almaya başlar. Dolayısıyla yaş ilerledikçe daha çok su tüketmemiz gerekir. Yetişkinlerde vücut su oranı % 60, yaşlılarda ise % 50’dir. Yaşlandıkça vücuttaki yağ dokusu artıyor, su oranı azalıyor. Bu ne demek oluyor? Yaş ilerledikçe vücudumuzun daha çok suya ihtiyacı oluyor.

Susuzluk unutkanlığın yanı sıra, dikkat süresini ve hareket yeteneğini de olumsuz yönde etkiler. Beynin %80’i sudur. Yaşayan bir beyinin dokusu daha çok bir jöleye benziyor. Bir dahaki sefere susuz kaldığınızda beyninizi unutmayın.

İçme Sularında Tüketicinin Dikkat Edebileceği Başlıca Hususlar

 Günlük olarak tükettiğimiz suları, evlerimizde veya işyerlerimizde mikrobiyolojik ve kimyasal yönlerden tam anlamıyla kontrol etmemiz mümkün değildir.

 Bu olanaklar çerçevesinde, yapabildiğimiz ölçüde fiziksel yollarla ve su ambalajının etiketindeki bazı değerleri kontrol ederek, sağlımıza katkıda bulunabiliriz.

 Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; suyun ambalajlanmasında kullanılan pet şişeler, sağlığa zararlı değildir. Pet şişelerin ana ham maddesi, PET (polyethylene terephthalate) tir. PET, gıda sektöründe tüm dünyada birçok üründe güvenle uzun yıllardan beri kullanılan bir ambalaj malzemesidir. PET üretimi sırasında kullanılan maddeler ısı ve güneş ışığının etkisiyle insan sağlığına zarar verebilecek hale gelmez, güvenli kalmaya devam ederler. 

 Tüketiciler, birçok açıdan şişelenmiş sulara güvenebilirler. İlk başta şişelenmiş sular Sağlık Bakanlığı tarafından düzenli olarak analizlerle denetlenmektedirler.

 Bunun dışında, su kapaklarının sıkıca kapalı olduğuna dikkat edilmelidir. Etiket bilgilerinde Sağlık Bakanlığı izin tarih numarası bulunmalıdır.

 Suyun rengi berrak olmalı, bulanık, yeşilimsi olmamalıdır. Etiketi solmuş, şişe şekli bozulmuş sular satın alınmamalıdır.

 Suyun pH’ı bir sıvının içerisindeki H+ iyonları ile OH- iyonları miktarıyla ölçülen bir tanımdır. 0 ile 14 sayıları arasında değerlendirilir. Ph’ın 7 oluşu nötr olarak değerlendirilir. pH’ı 7’nin altında kalan sular asidik, 7’nin üzerindeki sular ise bazik olarak değerlendirilir.

 Doğal Kaynak Sularında yönetmelik pH 6,5–9,5 arasında olmasını uygun görmektedir.

Doğal Mineralli Sularda ise, yönetmelikte pH için bir limit değer belirtilmemektedir.

 Su tüketiminde dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise, suyun tüketilecek ortamlardaki muhafazası ve muhafaza sırasındaki hijyenik şartlardır.

 Bu sebeple, sular serin ortamlarda, güneş ışığından uzak ve kuru ortamlarda saklanmalıdır. Etrafında suya ve ambalaj maddesine etki edecek kokulu maddeler bulundurulmamalıdır.

 Ürün açıldıktan sonra dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan biri ise; damacana sularda yaygın olarak kullanılan pompaların temizliğidir. Sık temizlenmeyen, belli aralıklarla değiştirilmeyen pompalar suda mikrobiyolojik üremelere sebep olabilir ve suyun mikrobiyolojik kalitesini düşürebilir. Kullanılan pompaların mümkünse her damacana değişimde temizlenmesi ve en geç 1 sene içerisinde de değiştirilmesine özen gösterilmesi gerekmektedir.

Su hayattır! Bunu bilmemize rağmen insanoğlu kendisine sunulan su kaynaklarını hızla tüketmekte ve değerini bilmemektedir. Dünyanin 2/3' ü su olmasına rağmen kaliteli su kaynakları yanlış politikalar sayesinde hızla yok olmaktadır. Vücut fonksiyonlarının düzenli işlemesinden, kişisel temizliğe, kilo vermeden, güzel kalmaya kadar insan için bir çok önemi bulunmakta olan  bu değerli varlık bir hayatımızdan hızlı bir biçimde hızlı bir biçimde çıkmakta. Kıymetini bilmek gerek.

Bu kişiler çok daha fazla su tüketmelidir;

-Özellikle sıcak havalarda aşırı terleme ile su kaybedenler,

-Sıvı kaybının arttığı; bulantı, kusma ve ishal zamanlarında,

-Çoğunlukla lifli gıdalarla beslenenler,

-Yüksek proteinli diyetle beslenenler su tüketimlerine daha fazla özen göstermeli ve normal tüketimden daha fazla su içmelidirler.

"Yemeklerle birlikte ve yemek aralarında su için!"

-Düzeli olarak spor yapanlar ve ağır aktivitelerde bulunanlar,

Kas kitlesi fazla olanlar için daha çok gereklidir

Spor yaparken sağlığımızı korumak için düzenli egzersiz, düzenli beslenme, düzenli uyku ve yeterli su tüketimine dikkat etmemiz gerekir. Özellikle kas geliştirici antrenmanlar yapanlar için bu dört kural kilit bir öneme sahip. Vücuttaki kas kitlesi arttıkça su ihtiyacının da artacağı mutlaka göz önünde bulundurulmalı. Antrenman ve egzersizlerin hem öncesi hem de sonrasında içilen su aynı zamanda, kasılmalar ve kramplarla başa çıkmada etkili bir yöntemdir.

Suyun saymakla bitmeyecek faydaları;

*Ağız kokusunu önler.

*Saç problemleri; kırık, kepek, dökülmeye engel olarak, saça sağlık katar.

*Kas ağırlığı yoğun olan ve düzenli egzersiz yapanların sıkça başına gelen kasılma ve krampları önler.

*Yeterli su tüketimi; susuz kalmaya bağlı olarak gelişen unutkanlık, dikkat problemi vb. beyin fonksiyonlarını düzenler. 

*%85'i su olan beyin dokusu; vücudunda yeterince suya sahip olmaması durumunda kişiyi stres ve gerginliğe sevk eder. Buna bağlı olarak su stresle de savaşır.

*Hamilelik döneminde; anne karnında bir su fanusun içinde yaşan bebeğin gelişimi için önemlidir. 

*Emziren annelerin süt yapıcı en önemli kaynağı pek bilinmese de sudur. 

*Kabızlık, bağırsak tembelliği gibi sindirim problemlerinin altında yeterli su tüketmemek yatar. 

*Reflüye iyi gelerek, tamamen geçmesine yardımcı olur.

*Grip gibi bulaşıcı hastalıklara karşı, vücut direnci oluşturmak için su tüketimi önemlidir.

*Kan hacmini artırarak, hücreler için gerekli oksijen ve besini hızlı bir şekilde taşır ve kalbin daha sağlıklı olmasını sağlar.

*Suyun kalbe yaptığı katkılardan biri de kalp krizi riskini büyük ölçüde azaltmasıdır. Yeterli su tüketilmemesi ile kanın koyulaşması ve pıhtılaşması ile tansiyon dengesizlikleri, çarpıntı, ritim bozukluğu ve kalp yetersizlikleri gibi ciddi problemlerle karşılaşılabilir. 

*Vücudun savunma mekanizmalarından böbrekler, yeterli su olmadığı takdirde yabancı ve zararlı maddeleri süzemez. Bunun sonucunda ise, böbreklerde yaşanan en büyük problem böbrek taşı, idrar yolu iltihapları görülür. 

*Midede yarattığı hacimden dolayı daha az yemeye ve metabolizmayı çalıştırıp günlük harcanan enerjiye katkı yapar.

*Cilt sağlığına önemli bir etkisi vardır. Derinin nemlenerek genç bir görünüm kazanmasına katkı sağlar. Yeterli miktarda su içen kişinin cildi; parlar, yumuşak, nemli, sağlıklı ve genç bir görünüme kavuşur. 

*Vücut ısısını dengeler ve büyük rahatsızlık veren ödemin atılmasına yardımcı olur.

"Su içmek için susuzluktan dil, damak kurumasını beklemeyin. Düzenli aralıklarla ve disiplin içinde su tüketimine önem verin!"

 Kısacası su; hayattır, doğanın biz insanlara sunduğu en etkili, en basit, en yan etkisiz ilaçtır. Suyun olduğu hayatta canlılık vardır, huzur vardır...

Kaynaklar ; 

https://www.healthline.com/nutrition/7-health-benefits-of-water

https://www.waternet.com.tr/su-icmek-ile-ilgili-dogru-bilinen-yanlislar

http://m.ivyroses.com/Biology/Why-is-water-important-to-life.php

https://www.medicalnewstoday.com/articles/290814.php

https://www.ntv.com.tr/saglik/su-bagisiklik-sisteminin-onemli-bir-parcasi-su-icirten-oneriler,0joy3yT8dEqGV-cwFz3nBg